Page 12 - IvaoEzine21-06-v3

Q Q
MAKALE

MELTEM PROJESİ-MELTEM III

menzilden dost unsurlara aktarılabiliyor. Uçakların diğer donanımları ise gövde altında

yer alan AselFLIR-200, kokpitin üst kesiminde konuşlu DR-3000 Elektronik Destek Tedbir

ve Radar Ikaz Sistemi, AN/AAR-60 MILDS füze ikaz sistemi sensörleri olarak sıralanabilir.

Bunlara ek olarak, ortamdaki manyetik sapmaları ölçerek denizaltı tespitinde kullanılan

AN/ASQ-508(V) Manyetik Anomali Detektörünün 4,5 metrelik anteni ise konumlandırıldı.

Füze tehditlerine karşı Meltem’ler, AN/ALE-47 CMDS chaff / flare dispenseri ile donatıdı.

Deniz karakol uçakları, konsol operatörlerine ek olarak iki pilot ve bir teknisyen olmak

üzere toplam yedi kişilik mürettebatla göreve çıkıyor. Mekanik taramalı OceanMaster’lar,

deniz seviyesinden 1000 ft irtifada, 30 deniz mili mesafeden denizaltı periskoplarını, 6 bin

ft yükseklik ve 90 milden ise 100 m2 alana sahip hedefleri tespit edebiliyor. Görev başına

ortalama 6 saat havada kalan mürettebatın konforu da düşünüldü.

Proje takvimine uygun olarak teslim edilen C-72’lerin aksine, deniz karakol modellerinin

Türk Deniz Kuvvetleri envanterine girişi, planlananın çok ötesine kaydı. Yunanistan’ın

Papanikolis sınıfı olarak adlandırdığı Tip 214 sınıfı havadan bağımsız tahrikli denizaltılarda

yaşanan sorunlar, Yunan tarafında da programı çok geciktirdi. Sensörlerden gelen verilerle

sembolojiler oluşturularak taktik muharebe sahasının resmini oluşturabien AMaSCoS-300,

Thales’in en zorlandığı projelerden biri olarak nitelenebilir. Firmanın; yüksek hacimde verinin

toplanıp işlenmesi hususlarında gerekli güçte yazılım ve donanımı geliştirmekte yaşadığı

sıkıntılar, Tüm Meltem Projesi’ni aksatan en önemli etmenlerden biri. Thales’i büyük zarara

uğratan süreçte, ekipman için yaklaşık 3 milyon satır kod yazıldı. Hâlen bazı sorunları olduğu

bilinen denizaltıların, gecikmeye ek olarak istenen harbe hazırlık düzeyine ulaşamaması

da ATR’leri Türk Donanması’nın acil ihtiyaçlar listesinde bir nebze gerilemesine neden oldu.

Leonardo olarak yeniden yapılanan ana yüklenici firmanın bir türlü gerekli entegrasyon

ve sertifikasyon faaliyetlerini tamamlayamaması nedeniyle uçaklar gecikme üstüne

gecikme yaşadı. 2020 itibariyle nihayete ermesi planlanan kabul test faaliyetleri, dünyayı

etkisine alan virüs salgını nedeniyle aksayınca; P-72’lerde takvim biraz daha ileri atıldı.

Yaşanan tüm aksaklıkların ardından ilk uçak, 11 Aralık 2020’de düzenlenen törenle Türk

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilebildi. Bundan dört gün sonra, 15 Aralık 2020’de

büyü bozuldu ve ilk P-72 deniz karakol uçağı, Deniz Hava Komutanlığı envanterine resmen

girdi.

Haziran 2021 11 12 Haziran 2021